Otizm, Otizm Spektrum Bozuklukları ya da eski adıyla Yaygın Gelişimsel Bozukluklar şeklinde isimlendirilen önemli bir bozukluktur.
Otizm; erken çocukluk çağlarında belirtilerin gözlendiği önemli bir nöro-gelişimsel bozukluktur. Otizme dair belirtiler bazı çocuklarda gelişim basamaklarının erken dönemlerinde başlarken, bazı çocuklarda öncelikle normal seyreden gelişimde gerileme veya aksaklıklar olur. Otizm şüphesi çocuğun konuşmasının gecikmesi veya etrafa ilgisiz, tepkisiz olması ile ortaya çıkar. Aile, çocuğun akranları konuştuğu halde hiç kelime çıkarmamasından ya da daha önce “anne, baba” gibi tekli kelimeleri söyleyebilirken son aylarda bu kelimeleri unutması nedeniyle doktora başvurur.
Otizmde görülen belirtiler arasında duyusal problemler belirgindir. Duyusal problemler bireyin çevre ile uyumunu azaltmaktadır. Bireyin hayata olan adaptasyonunu azaltmaktadır. Örneğin; yüksek sese karşı duyarlılık, dokunma hassasiyeti, ışığa karşı duyarlılık, derinlik problemleri, denge ile ilgi problemler gibi problemler bireyin gelişmesiyle birlikte değişen sosyal düzendeki problemlerini arttırarak devam ettirmektedir.
Otizm, Otizm Spektrum Bozuklukları ya da eski adıyla Yaygın Gelişimsel Bozukluklar şeklinde isimlendirilen önemli bir bozukluktur.
Otizm Spektrum Bozukluğunun temelde iki ana belirti grubu vardır:
• İnsanlara ya da akranlarına ilgi göstermeme ya da azilgi gösterme,
• Kendi halinde olma, seslenince bakmama, Parmak ucunda yürüme,
• Yaşına uygun konuşmanın başlamasında gecikme ya da başlayan konuşmada durma, gerileme, konuşsa bile konuşmayı sosyal etkileşimde kullanmaması, söyleneni tekrarlaması, zamirleri ters kullanması (ben yerine o).
• Basmakalıp ve tekrarlayıcı hareketler (kendi etrafında
dönme, sallanma, kanat çırpma),
• Rutinlerine aşırı bağlılık, değişikliklere tepki gösterme,
• Bazı ses, koku ve tatlara aşırı hassasiyet gösterme.
Otizmin nedeni henüz tam olarak bilinmemektedir.Otizm’de çok sayıda genin hastalıktan sorumlu olduğu düşünülmekte ve hastalığın tedavisinde genlerdeki bozukluğa etki eden ilaçlar geliştirilmeye çalışılmaktadır.
İlerleyen yıllarda otizmi olan çocukların bir kısmında bu tedavilerin olumlu sonuçlar yaratacağı öngörülmektedir.
Otizm rahatsızlığı tanı sonrası, aile otizm ile ilgili bilgilendirilir ve çocuk en kısa zamanda uygun eğitim programına yönlendirilir. En önemli eğitim, uygulamalı davranış analizidir.
Bilimsel olarak otizmde etkinliği gösterilmiş. Bireysel eğitimin yanında uygun yaşta konuşma eğitimi ve duyu bütünleme terapisi önerilen yöntemler arasındadır. Ailenin eğitim programına katılması ve çocuğu eğitim dışındaki zamanlarda da sosyal-duygusal alanda desteklemeleri önemlidir.
Otizm’ in temel belirtilerine etkili bir ilaç tedavisi henüz bulunmamıştır. Ancak otizmi olan çocukların bir kısmında eşlik eden dikkat eksikliği, davranış sorunları, uyku problemleri, öfke kontrolünde problemler nedeniyle ilaç tedavisi gerekli olabilir.
Otizm tedavisi yıllar boyunca devam etmesi gereken bir bozukluktur, bu nedenle ailenin otizm konusunda bilgilenmesi son derece önemlidir. Az sayıda olguda kısa süreli ve erken başlanan eğitimle tanının tamamen yok olduğu saptanmıştır. Büyük kısmında uzun yıllar eğitimin devamı gereklidir. Çocuğun zekasının normal olması, belirtilerin hafif olması ve 6 yaştan önce konuşma becerisinin gelişmesi iyi prognostik belirleyicilerdir. Bilimsel çalışmalarda diyet tedavisi, hiperbarik oksijen tedavisi, ağır metalden arındırma ve nörofeedback gibi yöntemlerin etkinliğinin olmadığı saptanmıştır.
Son dönemde yeni çalışmalar otizm nasıl tedavi edilir sorusuna yanıt vermektedir. Bu bağlamda Transkraniyal Manyetik Uyarım (TMU) tedavi yönteminin etkinliği araştırılmaktadır. Bu araştırmanın sonucu otizm nasıl tedavi edilir sorusuna bir ışık tutacaktır.
Otizm tanısı yapılan bir kan-idrar tahlili ya da beyin görüntüleme yöntemi ile konulamaz, yani tanı koymada kullanılabilecek bir biyolojik marker yoktur. Tanı klinik gözlem ve davranışsal özelliklere göre konur. Otizm genellikle 2 yaş civarında belirtiler gözlenmeye başlar ve tanı konabilir. Ancak iyi bir klinik gözlem ile 1 yaşındaki çocukta bile belirtiler saptanabilir. Otizmi bebek anne karnındayken saptamak mümkün değildir. Bu yüzden aileler çocuklarına otizm tanısı konulduğunda otizm nasıl tedavi edilir sorusunu sıklıkla gündeme getirmektedirler. Bu bağlamda ailelerin dikkat etmesi gereken durumları aşağıda kısaca açıklamaya çalıştık.
Aile için işaret sayılabilecek bazı belirtiler:
Otizmi olan çocukların %20-47’sinde normal gelişimin ardından 1 yaşından sonra gerileme başlar.
Aileler için kırmızı bayrak sayılabilecek belirtiler:
Tanı koyabilmek için yukarıda sayılan belirtilerin tümünün çocukta bulunması gerekli değildir. Otizmi olan çocukların hepsi aynı şiddette otizme sahip değildir. Bazı çocuklar şiddetli sosyal ilişki kuramama, konuşmanın hiç olmaması ve tekrarlayıcı hareketlerin yoğun olduğu şiddetli otizm tablosu içerisindeyken, bazı çocuklarda ise belirtiler oldukça hafif olabilir. Otizmin bir spektrum bozukluğu olması demek belirtilerin şiddetinin her çocukta farklı derecelerde olduğu bir yelpaze bozukluk olmasındandır.
Otizmi olan çocukların büyük bir kısmında zeka geriliği de bulunur. Ayrıca bu bozukluğa sahip çocukların bir kısmında epilepsi gibi nörolojik hastalıklar da saptanabilir.
Otizm 1970’li yıllarda nadir görülen bir bozukluk olarak tanımlanmasına rağmen 2000’li yıllarda sıklığının oldukça arttığı görülmektedir. Amerika Hastalıkları Kontrol Merkezinin verilerine göre 2006’da 1/150 oranında görülürken 2014’te 1/64 gibi daha yüksek oranlardan bahsedilmektedir.
Otizm sıklığındaki artışın nedenleri araştırıldığında tanı konusundaki farkındalığın artması, hafif belirtiler taşıyan olguların atlanmaması ve bu hastalık grubu içinde değerlendirilmeleri ve daha geç yaşta anne-baba olma sıklığının artması sayılabilir. Ancak bunlarla birlikte sıklıktaki artışın diğer başka bilinmeyen nedenleri de olabileceği düşünülmektedir.
Otizm erkek çocuklarda kızlara oranla 3-4 kat daha sık görülmektedir.
Ergoterapi ve Duyu Bütünleme Merkezi:
Ergoterapi ve Duyu Bütünleme Merkezimiz, Otizm tanısı konmuş çocukların kendileri için anlamlı olan aktivitelerde başarı elde etmelerine katkı sağlamaktadır.